İnternette dolandırıcılar tarafından aldatıldıysanız, umutsuzluğa kapılmayın. Çoğu zaman çalınan para, dolandırıcıyı yeni yöntemlerle adalete teslim ederek iade edilebilir.
Dolandırıcılık vakalarının sayısı bir gelgit dalgası gibi artıyor
Twente Üniversitesi (Universiteit Twente) tarafından yürütülen bir araştırma, 2020'de Hollanda'da her altı kişiden birinin dolandırıcılık kurbanı olduğunu gösterdi. Dolandırıcılık faaliyetlerinin büyük bir kısmı İnternet kullanılarak gerçekleştirilir.
En yaygın dolandırıcılık türü şudur: Alıcı seçilen ürün için ödeme yapar, ancak satın alınanlar kendisine teslim edilmez. Bu yöntemle paranın zimmete geçirilmesi için her gün yaklaşık 200 başvuru polise yapılıyor. Ancak, aldatılan Hollandalıların çoğu, dolandırıcıları adalete teslim etme olasılığı karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır. Polisin bu tür nispeten küçük suçları soruşturmak için ne zamanı ne de insanları var. Hileli iddiaların çoğu boşta kalıyor ve sonuç vermiyor.
İnternet dolandırıcıları tarafından çalınan fonların iadesi için yeni bir mücadele yöntemi
Doğrudan Sorumluluk Kuruluşu (Service Organisatie Directe Aansprakelijkstelling (SODA)) ve Ulusal İcra Görevlileri Birliği (Landelijke Associatie van Gerechtsdeurwaarders (LAVG)) İnternet dolandırıcılığı mağdurlarının haklarını savunmak için yeni yöntemler deniyor. Yöntemleri genellikle parayı iade etmenize ve dolandırıcıyı adalete teslim etmenize olanak tanır. Bu kuruluşların hizmetlerinin ödemesinin de dolandırıcıların üzerine düşmesi önemlidir. Polis de bu deneyde yer alır.
Çevrimiçi dolandırıcıları doğrudan sorumluluğa getirmekten bahsediyoruz. Yöntemin özü, mağdurun mahkeme aracılığıyla fonların iadesini talep etmesi ve polis soruşturmasının bitmesini beklememesidir. 2021'de, deneye 200 İnternet dolandırıcılığı kurbanı katıldı. Polis, dolandırıcılara ilişkin verileri mahkemede dolandırıcılık mağdurlarının çıkarlarını savunan ve kararların ardından paranın iadesini kolaylaştıran SODA ve LAVG'ye iletti. Kurbanların yarısı, çalınan fonları tam olarak iade etmeyi veya dolandırıcılarla fonların kısmen iadesi konusunda bir anlaşma yapmayı başardı. Davaların yaklaşık dörtte biri hala mahkemeler tarafından inceleniyor, bu nedenle dolandırıcılara karşı henüz tahsilat işlemleri yapılmadı.
Deney, özellikle internetteki hileli alım ve satım vakalarına odaklandı. Deneyin şartlarına göre, kovuşturmaya tabi tutulan dolandırıcıya karşı birkaç şikayette bulunulması ve nüfusun savunmasız gruplarına (uyuşturucu bağımlıları, mülkleri zaten dış kontrol altında olan iflaslar, küçükler) ait olmaması gerekiyordu.
Deney, dolandırıcıların kurbanlarının bankalardan çalınan paranın aktarıldığı hesabın sahibinin adı ve adresi hakkında bilgi talep etme hakkı almasıyla kolaylaştırıldı. Bu bilgilerle avukatlar, tahsildarlar veya icra memurları ile iletişime geçebilirsiniz.
Şimdiye kadar, LAVG icra memurları otuz WhatsApp dolandırıcılık davasını ele aldı. Hasar 1000 ila 8000 Euro arasında değişiyordu. Vakaların yarısında, paranın alıcısı ile mağdurlara iade edilmeleri konusunda anlaşmak mümkün oldu. Dolandırıcı kabul etmezse, dava mahkemeye gider. Mahkeme kararı ile dolandırıcıların araçlarına ve paralarına el konulur ve mağdurlara nakletmek üzere haciz edilir.
Ulusal İnternet Sahtekarlığı Yardım Hattı'ndan (Landelijk Meldpunt Internetoplichting) Gijs van der Linden, internet dolandırıcılık patlamasının durdurulması gerektiği için doğrudan hesap verebilirlik deneyinin çok faydalı olduğunu söyledi. Her dolandırıcı polisin veya icra memurunun kapısını çalacağını bilmelidir. Doğru, Gijs van der Linden'e göre, büyük dolandırıcılar genellikle sözde "para katırlarını" kullanarak sorumluluktan kaçarlar. Bunlar, nüfusun savunmasız gruplarına ait, hesaplarına para kabul eden ve gerçek dolandırıcılara aktaran sahte fon alıcılarıdır.
Ancak Gijs van der Linden, SODA ve LAVG'nin dolandırıcıları doğrudan adalete teslim etmedeki başarıları hakkında şunları söylüyor: "Bu iyi bir sonuç çünkü aksi takdirde bu kurbanlar muhtemelen hiçbir şey alamazlardı."
Yayın Tarihi: 06.04.2022
